Biorezonans testinde hastalara yaklaşık 14 parametreden oluşan binlerce maddenin tarandığı bir kan testi uyguluyoruz. Bu tabii frekansla uygulanan bir test. Yani maddenin ya da atomun frekansı kullanılarak yapılıyor. Her maddenin, her hücrenin bir frekansı olduğu için bu frekansları biz vücudumuzda tarayarak vücudumuzdaki alerjileri tespit edebiliyoruz. Vücudumuzdaki bakteri, virüs, parazitleri tespit edebiliyoruz. Aynı şekilde kanser hücreleri de bizim için zararlı hücreler olduğu için kanser hücrelerinin frekansları da kanımızdan ve vücudumuzdan tespit edilebilir. Biorezonans metodunda işte biz bunu uyguluyoruz. Hastamızdan aldığımız birkaç damla kan ile kanser frekanslarını tarayabiliyoruz. Karşımıza üç şekilde frekans çıkıyor: Bir tanesi prekürsör, bir tanesi kanser ve son olarak metastaz. Bu bizim uyguladığımız testin ana parametreleri. Eğer bu üçü negatif ise zaten bu kişide kanserle ilişkili bir frekans yok demektir. Ama kanser ve metastaz frekansı pozitif ise bu hasta zaten aktif bir kanser hastası hatta metastazlı demektir. Bunlar haricinde sadece prekürsör frekansı ile de henüz oluşmakta olabilen kanserin öncü frekansını tespit etme şansımız var. Yani bu şu demek: Kanser başlıyor, henüz daha radyolojide görülemeyecek bir noktada kitleleşmiş ya da çok küçük bir boyutta. İşte bu hücrenin frekansını tespit edip bir öncü durum olup olmadığını da tespit edebiliyoruz.